Alaattinin Kafa Lambası

Yönetici
Yönetici
Çok enteresan... yıllardır bu işin içinde olan insanlardan herhangi bir tanesi oturup da deniz kanosu nedir, hangi çeşitle ne yapılır, avantajları, dezavantajları nelerdir yazmamış.

şöyle bir başlangıç yaptım. umarım işe yarar, doğru bilgilerdir.

 
Gayet aydınlatıcı buldum. Keşke imkan olsa da bu işe de girsek dedirtti doğrusu. Hep özenmişimdir zaten.
Antalya'ya yolun düştüğünde Kumluca'dayım gelirsen bıkana kadar bineriz. Yalnız şunu söyleyebilirim. Ev tek katlı olmasına rağmen, ticari arabamın arkası nakliyat için uygun olmasına rağmen kanoyu denize götürüp getirmek çok büyük eziyet. Ancak denize 20 metre mesafede evin olacak.. onda bile aynı yerde kürek çekmek sıkar diye düşünüyorum. Yani öyle aman aman bir olay değilmiş kano işi.
 
Antalya'ya yolun düştüğünde Kumluca'dayım gelirsen bıkana kadar bineriz...

Abi düşse keşke ama düşemiyor. Deneyimlemeyi isterim doğrusu. Arada dekatlon'a gidince, şişme kanolara bakıp dururdum. Gerçi şişmelerin çok stabil olmadığını söylemişsin ama bu kanoya da müstakil ev ve ticari araç sahibi olmana rağmen taşıma sıkıntısı baş gösterdi diyorsun. Demek ki ortası olmuyor. :S

Orkun Olgar'ın Macerasever programındaki gibi bir araç (& ekosistem) sahibi olmak gerekiyor sanırsam, ki bunun için de epey bütçe lazım. :D
** ~3:40'dan itibaren.
 
Son düzenleme:
Abi düşse keşke ama düşemiyor. Deneyimlemeyi isterim doğrusu. Arada dekatlon'a gidince, şişme kanolara bakıp dururdum. Gerçi şişmelerin çok stabil olmadığını söylemişsin ama bu kanoya da müstakil ev ve ticari araç sahibi olmana rağmen taşıma sıkıntısı baş gösterdi diyorsun. Demek ki ortası olmuyor. :S

Orkun Olgar'ın Macerasever programındaki gibi bir araç (& ekosistem) sahibi olmak gerekiyor sanırsam, ki bunun için de epey bütçe lazım. :D
** ~3:40'dan itibaren.

kano-ile-kamp.jpg


insanı cezbeden bu görüntü fakat şurada gördüklerin (görünmeyenler de dahil) 25 bin lirayı geçiyor :) tabi bir de senin de söylediğin gibi amarok tipi bi araba olacak ki taşıma olayı kolay olsun.

illa bi kamp yapıcam kanoyla ama gidip de ayda yılda bir kamp için 500 - 1000 lira verip drybag almam mesela. birkaç kat battal çöp torbası ne güne duruyor. bakalım bu görüntüye benzer bi şey olacak mı.
 
16 Mart 2020 - 17:30 itibariye , piyasalarda görüntü şu vaziyette:
16mart-kur.jpg

İnsanlık, ciddi bir pandemi ile savaşıyor ve gidişat belli değil. Bence herkes sahip olduğu şeylere sahip çıksın. :)

Artık ufak tefek deforme olmuş ekipmanları yamayıp kullanalım derim ben -- ki bu aslında olması gereken, daha çevreci bir tutum olurdu.
 
Merhaba, konuya sevgili @Everhard'ın bisikletforum'da outdoorhaber linkini paylaşmasıyla ulaştım. Çok isabetli ve faydalı bilgiler paylaşmışsınız; elinize sağlık.

Deniz kayağına ilk olarak 2012'de İspanya'da öğrenciyken bindim ve o gün bugündür bir tane edinmek aklımdaydı. Sonunda şartlar olgunlaştı ve 3 ay önce Ankara'dan 2. el bir Prijon sit in kayak aldım. Samsun'a kargokar firmasıyla 180 TL'ye gönderttim.

1628185954528.png

Depolama konusunda bir sorunum yoktu ve ufak bir aracımız olmasına rağmen tavan çıtalarıyla taşıma mevzusunu çözdüm. Bağlayıp sabitleme konusunda beceriksiz olduğum için birkaç youtube videosu izleyerek onu da çözdüm ve 80 km uzaklığa sorunsuz taşıma fırsatım oldu. Evet, özellikle aktiviteden sonra taşıması, yüklemesi; sonra depolanacak yere tekrar indirmesi -özellikle kayak aktivitesinin ilginç bir şekilde midem kazınırcasına acıktırmasıyla- biraz zûl geliyor fakat bence su üzerinde geçirilen zamanda belleklere kazınan anılara kesinlikle değiyor.

1628184943970.png

Şu ana kadar 9 aktivitede 8.5 saat ve 32 kilometre sürmüşüm. Denizle tatlı suda sürmek arasında çok fark var. Bu aktivitelerin yarısı denizdedir ve denizdeki sürüşler tatlı sudaki sürüşlerin yanından dahi geçemez. Denize yakın olduğum için ve alternatif antrenman olsun diye indiriyorum. Akar veya durgun suda sürdüğünüzde daha fazla keyif alacaksınız ve listedeki bazı dezavantajları görmezden geleceksiniz, eminim.

Bu kayakla beraber maalesef yeni bir parça öğrendim: RUDDER. Uzun tur kayaklarında pedal yardımıyla kıç tarafına indirebildiğiniz aparat diyebiliriz. Dönmeye yardım ediyor sanıyordum; meğer düz gitmeye yarıyormuş :) Zor yoldan öğrenmiş olduk.

1628185625852.png

Gördüğünüz gibi bizdeki kayağın altında veya üstünde hiçbir ek parça yok. Aslında tam bir downhill bisikleti gibi. Dere, ırmak gibi akarsulardan iniş yapmak için üretilmiş aslen. Yani manevra kabiliyeti ön planda tutulmuş. Bu yüzden düz veya uzun mesafeler gitmek biraz meşakkatli; fakat eldeki malzemeyi de kullanmaktan başka çare yok şu aşamada.

WhatsApp Image 2021-05-12 at 13.24.32.jpeg

1628185650027.png

Kayak alma arifesinde olan arkadaşların bu hususa da dikkat etmesinde fayda var.

(Bu arada, kayak ile gelen etek biraz küçük geldi. Kayağa bir türlü geçiremedim. İkinci el etek satan olursa talibim)
 
@SCC
Sizi burada görmekten mutluluk duydum.
Ayrıca paylaşımınız çok faydalı oldu konuyla ilgilenen arkadaşlar için.
Ve arabanın üzerinde hem bisikletler hem de kayak olan fotoğrafa bayıldım. Doğa sporlarının her biri bir diğerini tetikliyor. Kendimden biliyorum bu net böyle :)
 
Hocam, ben kanoyu geçen yıl sattım. Tekrar heves ediyorum (ormanlarda yürüyüş yasaklandığından ötürü), ancak bu sefer de fiyatlar çıldırdı. Dandik Çin işi kanolar 8-12 bin, Avrupa ve Amerikan kanolar 15-35 bin lira fiyatlara çıktı. Mesela radarımda olan bir Point 65 var (İsveç markası), adam 12500'e satın almış, herhalde Outdoor Haber'de anlattığım gibi, getir götür usandı, 6 ay kullanıp satılığa çıkarmış, aldığı fiyata satıyor, 12500 fiyat yazmış. Yani memlekette ikinci el fiyatları da oldukça abuk. Kullanılmış mal en az %30 fiyat kaybeder, fakat bu memlekette tam tersi oluyor.

Bidon plastiğinden mamul bir şeye motosiklet parası vermeye kıyamıyorum. 25 kilo plastik kiloya vursan 200 lira eder. Tamam, bu işin bir kalıp maliyeti var, nakliyesi var, vergisi var, fakat bunlar normal fiyatlar değil. Bu nasıl bir iş icattır anlamak mümkün değil. Bu işin ticaretini yapan 2-3 kişi var, onlar da artık %150 mi kar koyuyor nedir...

x16_9388207514g0.jpg

Adam kaydırak yapmış (arka planda üretim tesisi görülebilir) 900 liraya sahibinden.com'da satıyor. Kano dediğin bundan çok farklı bir şey değil ki... Hadi çok çok nitelikli hammadde kullandın, sen de sat 1800 liraya. Dandik kanolara 10 bin yazmışlar la havle sinirlendim :lol: :lol: :lol: :lol:
 
Benim de özendiğim çok istediğim bir olay şu sea kayak. Bununla uzun kamplı turlar yapmak ilgimi çekiyor. Tabi daha önce hiç tecrübem olmadı. Ama yazılanlardan anlıyorum ki şehir yerinde apartman hayatında olacak iş değil. Sanırım illa da yapmak istersem şişme kanolara yönelmekten başka seçenek yok.
 
Fiyatlar konusunda çok haklısınız. Maalesef ikinci el kültürü olmadığından, herkes tutturabildiğine geçirmenin, hiçbir zarar etmeyip, hatta kar ederek elindeki kullanılmış malzemeyi satmanın yollarını arıyor. Amerika'da 800-1000 dolarlık kanolar burada 25 bin liradan başlıyor. İkinci el fiyatlarının sıfır fiyatlardan farkı yok.
 
Geri
Üst