Adem Tırpancı
Süper Üye
Merhaba arkadaşlar, bazı eklemelerle birlikte dogayakacis.com'dan alıntı yaptım. En alttaki National Geographic belgeselinde olayların meydana geldiği anlar kaydedilmiş. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
1 Ağustos 2008'de, K2‘nin güneydoğu yüzünde, Abruzzi rotasında meydana gelen ve 11 dağcının ölümü ve 3 dağcının da ciddi şekilde yaralanması ile sonuçlanan büyük bir facia... Kurtulan dağcıların birbirleriyle çelişen açıklamaları da, bu olayın tam olarak aydınlanmasını engellemiş ve şüpheli bir vaka olarak kalmasına neden olmuştur.
K2, 8611 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek 2. dağıdır ve tırmanılması en zor dağlardan biridir. Tırmanış sezonu Haziran-Ağustos ayları arasında, 3 aylık kısa bir periyottur. Ancak 2008 yılı hava şartları açısından kötü bir yıldı ve Haziran – Temmuz aylarında hiç kimsenin zirve yapmasına müsaade etmemişti.
Temmuz sonuna gelindiğinde, yaklaşık 60 gündür zirve yapmayı bekleyen 15 farklı grup vardı. En sonunda hava raporları, zirve yapmaya imkan verecek iyi bir hava periyodunun geldiğini söylüyordu. Bunun üzerine pek çok gurup, 31 Temmuz günü 8.000 metrenin hemen altındaki 4. kampa ulaştı. Zaman darlığı nedeniyle, farklı farklı ekiplerdeki Sherpa’lar ve Hap’lar (Pakistanlı Yüksek İrtifa Bekçileri), bir araya getirilerek, tek bir sabit hat döşeme ekibi oluşturulmasına karar verildi. Ekip gece yarısından önce sabit hatları yerleştirmek üzere yola çıktı.
K2‘ye solo olarak tırmanan İspanyol dağcı Alberto Zerain‘ de, 3. kamptan 4. kampa çıktığında bir karar değişikliği ile, halat döşemek için yola çıkan Sherpalara katılarak, hiç durmadan zirve yapma kararı aldı. Ancak sabit halatları döşeyecek ekibin en deneyimlisi olan Hap Shaheen Baig, yüksek irtifa hastalığına yakalanarak geri dönmek zorunda kaldı. Halatları yerleştirme işi deneyimsiz Sherpa ve Hap’lara kaldı. Alberto Zerain, daha sonra Sherpaların sabit halatları, hiç ihtiyaç duyulmayan yerlere yerleştirdiğini gördüğünü ve hayretler içinde kaldığını söylemiştir.
1 Ağustos günü 03.00’da gruplar (25 kişi) zirve için yola koyuldular. Ancak esas ihtiyaç duydukları Bottleneck'e (Darboğaz) geldiklerinde, sabit halat döşenmediğini gördüler. (Bottleneck-zirvenin 400 metre altında, eğimi 50-60 derece olan ve dağcıları yaklaşık 100 metrelik zor bir traverse mecbur bırakan dar bir boğaz) Bunun üzerine, aşağıdaki halatları sökerek yukarı taşımaya başladılar.
İlk ölüm, bu darboğazdan tırmanırken meydana geldi. Sırp dağcı Dren Mandić, kendisinden yavaş ilerleyen Norveçli bayan dağcı Cecilie Skog‘u geçmeye çalışırken kayıp düştü. Cecilie zorlukla ipte kalmayı başardı. Yaklaşık 100 metre düşen Dren Mandic hayatını kaybetti. Diğer dağcılar, Dren Mandic‘in düştükten sonra hala yaşadığını ve hareket ettiğini gördüklerini söylediler. 4. kamptan düşüşü gören İsveç’li dağcı Fredrik Sträng, hemen bir kurtarma ekibi çıkardı.
Fredrik Strang ve ekibi kurtarma bölgesine geldiklerinde, Sırp dağcılar Predrag Zagorac ve Iso Planic ile Hap Muhammed Hüseyin‘in kendilerinden önce kaza yerine ulaştığını gördüler. Sırp dağcılar Dren Mandić‘in cesedini 4. kampa indirmeye karar verdiler. Fredrik Strang da onları destekledi. Bu esnada Fransız ekibinin rehberi Hap Jehan Baig‘de onlara yardım etmek üzere geldi. Dağcıların anlattıklarına göre Jehan Baig, yüksek irtifa rahatsızlığına yakalandığını gösteren anlamsız hareketler yapıyordu. Önce yardım öneriyor, sonra yardım etmeyi reddediyor ve daha sonra tekrar yardıma geliyordu. Ekip iple cesedi aşağı indirirken Jehan Baig kaydı ve herkesin şaşkın bakışları altında, kendini durdurmaya çalışmadan ölümüne uçtu. (Olayın meydana gelişinin ses kayıtları tesadüfen mevcuttur. En alttaki videodan izlenebilir.)
Bu esnada diğer dağcılar, ipleri yukarıya tekrar taşıma işlemi nedeniyle, zirveye çok geç ulaştılar. (Bazı dağcılar, 20.00 da zirveye ulaşabildiler.) Toplam 18 dağcı zirve yapmayı başardı.
Hat döşeyen Sherpa ve Hap’lar la birlikte giden ve 15.00 da zirveye ulaşan İspanyol dağcı Alberto Zerain, bir sorun yaşamadan Bottlenecek‘den aşağıya inmeyi başardı.
Saat 20.30’da zirveden büyük biz buz bloğu koparak Bottlenecek‘e yuvarlandı. O esnada Norveçli dağcılar Bottlenecek’te iniş halindeydiler. Yuvarlanan buz, zirvenin 100 metre altında, tırmanmaktan vazgeçmiş olan Norveçli dağcı Rolf Bae‘nin ölümüne sebep oldu ve döşenmiş tüm halatları da koparıp götürdü. Alberto Zerain‘den 2 saat sonra zirveye ulaşmış olan, diğer 2 Norveçli dağcı, Lars Flatø Nessa ve Cecilie Skog (Rolf Bae’nin karısı) ip olmadan inişe devam ederek 4. kampa ulaşmayı başardılar.
Diğer tüm dağcılar, sabit hatlar olmadan inişin neredeyse imkansız olduğu 8000 metre üstünde mahsur kaldılar. Daha sonra kurtulan Hollandalı dağcı Wilco van Rooijen, yukarıda tam bir panik ve kargaşanın yaşandığını, herkesin kendi derdine düştüğünü anlatmıştır.
Tamamen free solo bir iniş mecburiyeti karşısında dağcılardan bazıları sabahı bekleme, bazıları ise gece inişe devam etme kararı almıştır.
Hap Pemba Gyelje, karanlıkta inerek gece yarısından önce 4. kampa ulaşmayı başardı. Daha sonra Sherpa Chhiring Dorje de 4. Kampa ulaştı.
Hollandalı Cas Van De Gevel ve Fransız Hugues D’Aubarede de aşağıya gece inmeye karar verdiler. Önden giden Hollandalı Cas Van De Gevel aşağıya inmeyi başardı. Ancak karanlıkta bir şeyin aşağıya düştüğünü gördüğünü ve bunun muhtemelen Fransız Hugues D’Aubarede olduğunu söyledi. İki Sherpa da bunu gördüğünü söyleyerek onu destekledi. Ancak Sherpalar’dan biri iki cismin düştüğüne emin olduğunu söyledi.
Dağcılar Marco Confortola, Wilco van Rooijen ve Gerard McDonnell darboğazın üstünde, ölüm bölgesinde bivaklamaya karar verdiler. Marco Confortola, düşen bir buz parçasına eşlik eden bir çığlıkla bir kafa fenerinin aşağıya uçtuğunu gördüğünü söyledi.
Ertesi sabah, yukarıda bivaklayan dağcılardan Wilco van Rooijen gündüz aşağıya inmeye karar verdi. Wilco van Rooijen aşağıya inerken, 3 dağcının iplere dolanmış ve baş aşağı durumda asılı kalmış olduklarını söyledi. Wilco van Rooijen‘e göre hepsi hayattaydı ve içlerinden ikisini tanıdığını, Koreli Kyeong-Hyo Park ve rehberi Jumik Bhote olduğunu söyledi.
2 Ağustos sabahı Pemba Gyelje, bir kurtarma ekibi ile tekrar tırmanmaya başladı. Bu esnada Kore ekibi lideri de, Tsering Bhote ve ”Büyük” Pasang Bhote‘yi de Kore ekibine yardırma gönderdi. Pemba Gyelje, yukarıya ulaşıp Marco Confortola‘ya oksijen desteği yaparken, Pasang Bhote‘den bir telsiz mesajı aldı. Kore ekibinden iki dağcı, Kim Jae Soo ve Go Mi Young, soğuk ısırığına yakalanmış halde Bottleneck‘in yukarılarında bir yerlerdeydiler. Pemba, yukardaki buzulların stabil olmadığını ve hemen oradan çıkmaları gerektiğini söyledi.
Wilco Van Rooijen‘den sonra inişe başlayan Marco Confortola ve Gerard McDonnell bu 3 adama ulaştı. İkili 1,5 saat boyunca onlara yardım etmeye çalıştılar. Fakat bundan sonra ne olduğu şüphelidir. Marco Confortola‘ya göre, yüksek irtifa rahatsızlığı belirtileri gösteren Gerard McDonnell , birden gerisin geriye tırmanmaya başlamıştır. Marco Confortola, tek başına dağcıları daha az acı çekecek bir pozisyona getirdiğini ve yaralı Jumik Bhote‘nin kendi malzemelerini ona verdiğini söylemiştir. Daha sonrada bir küçük çığın bu üç dağcıyı sürükleyip götürdüğünü gördüğünü anlatmıştır. Daha sonraki araştırmalarda, bu düşen çığ molozları arasında Gerard McDonnell‘in izlerine de rastlanmıştır.
Ancak Wilco van Rooijen, Marco Confortola‘yı suçlayarak, Gerard McDonnell‘in yüksek irtifa hastalığından dolayı yukarı tırmanmadığını, dağcıları üstten bir noktadan emniyete almaya çalıştığını söylemiştir. Daha sonra yazdığı ” Surviving K2” adlı kitabında, buna bazı fotoğrafik kanıtlar da sunmuştur.
Bu felaket, pek çok gizemi de içinde barındırmaktadır. Pek çok farklı kaynakta, olaylar farklı şekillerde anlatılmıştır. Hangisinin doğru olduğu belli değildir. Bunun pek çok nedeni vardır.
**Dağcıların bir kısmının gece karanlığında inmeleri nedeniyle ne olup bittiğinin görülememesi,
** Cesetlerin bazılarının bulunamamış olmaları,
**Dağcıların ölüm bölgesinde uzun süre geçirmelerinden dolayı halisünasyonlar görüyor olabilecekleri ve bu nedenle çelişki dolu ifadeleri,
** Sherpa ve Hap’ların amiyane tabiriyle adam yerine konulmayıp doğru dürüst kayıtlarının tutulmaması gibi.
1 Ağustos 2008’de resmi kayıtlara göre 11 dağcının öldüğü, bazı iddialara göre ise 15 kişinin öldüğü bu felaket, dağların acımasızlığı ve hata affetmezliği konusunda çarpıcı bir örnektir.
Bu olayla ilgili 2 farklı belgesel hazırlanmıştır. Aşağıdaki linklerden izlenebilir.
1 Ağustos 2008'de, K2‘nin güneydoğu yüzünde, Abruzzi rotasında meydana gelen ve 11 dağcının ölümü ve 3 dağcının da ciddi şekilde yaralanması ile sonuçlanan büyük bir facia... Kurtulan dağcıların birbirleriyle çelişen açıklamaları da, bu olayın tam olarak aydınlanmasını engellemiş ve şüpheli bir vaka olarak kalmasına neden olmuştur.
K2, 8611 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek 2. dağıdır ve tırmanılması en zor dağlardan biridir. Tırmanış sezonu Haziran-Ağustos ayları arasında, 3 aylık kısa bir periyottur. Ancak 2008 yılı hava şartları açısından kötü bir yıldı ve Haziran – Temmuz aylarında hiç kimsenin zirve yapmasına müsaade etmemişti.
Temmuz sonuna gelindiğinde, yaklaşık 60 gündür zirve yapmayı bekleyen 15 farklı grup vardı. En sonunda hava raporları, zirve yapmaya imkan verecek iyi bir hava periyodunun geldiğini söylüyordu. Bunun üzerine pek çok gurup, 31 Temmuz günü 8.000 metrenin hemen altındaki 4. kampa ulaştı. Zaman darlığı nedeniyle, farklı farklı ekiplerdeki Sherpa’lar ve Hap’lar (Pakistanlı Yüksek İrtifa Bekçileri), bir araya getirilerek, tek bir sabit hat döşeme ekibi oluşturulmasına karar verildi. Ekip gece yarısından önce sabit hatları yerleştirmek üzere yola çıktı.
K2‘ye solo olarak tırmanan İspanyol dağcı Alberto Zerain‘ de, 3. kamptan 4. kampa çıktığında bir karar değişikliği ile, halat döşemek için yola çıkan Sherpalara katılarak, hiç durmadan zirve yapma kararı aldı. Ancak sabit halatları döşeyecek ekibin en deneyimlisi olan Hap Shaheen Baig, yüksek irtifa hastalığına yakalanarak geri dönmek zorunda kaldı. Halatları yerleştirme işi deneyimsiz Sherpa ve Hap’lara kaldı. Alberto Zerain, daha sonra Sherpaların sabit halatları, hiç ihtiyaç duyulmayan yerlere yerleştirdiğini gördüğünü ve hayretler içinde kaldığını söylemiştir.
1 Ağustos günü 03.00’da gruplar (25 kişi) zirve için yola koyuldular. Ancak esas ihtiyaç duydukları Bottleneck'e (Darboğaz) geldiklerinde, sabit halat döşenmediğini gördüler. (Bottleneck-zirvenin 400 metre altında, eğimi 50-60 derece olan ve dağcıları yaklaşık 100 metrelik zor bir traverse mecbur bırakan dar bir boğaz) Bunun üzerine, aşağıdaki halatları sökerek yukarı taşımaya başladılar.
İlk ölüm, bu darboğazdan tırmanırken meydana geldi. Sırp dağcı Dren Mandić, kendisinden yavaş ilerleyen Norveçli bayan dağcı Cecilie Skog‘u geçmeye çalışırken kayıp düştü. Cecilie zorlukla ipte kalmayı başardı. Yaklaşık 100 metre düşen Dren Mandic hayatını kaybetti. Diğer dağcılar, Dren Mandic‘in düştükten sonra hala yaşadığını ve hareket ettiğini gördüklerini söylediler. 4. kamptan düşüşü gören İsveç’li dağcı Fredrik Sträng, hemen bir kurtarma ekibi çıkardı.
Fredrik Strang ve ekibi kurtarma bölgesine geldiklerinde, Sırp dağcılar Predrag Zagorac ve Iso Planic ile Hap Muhammed Hüseyin‘in kendilerinden önce kaza yerine ulaştığını gördüler. Sırp dağcılar Dren Mandić‘in cesedini 4. kampa indirmeye karar verdiler. Fredrik Strang da onları destekledi. Bu esnada Fransız ekibinin rehberi Hap Jehan Baig‘de onlara yardım etmek üzere geldi. Dağcıların anlattıklarına göre Jehan Baig, yüksek irtifa rahatsızlığına yakalandığını gösteren anlamsız hareketler yapıyordu. Önce yardım öneriyor, sonra yardım etmeyi reddediyor ve daha sonra tekrar yardıma geliyordu. Ekip iple cesedi aşağı indirirken Jehan Baig kaydı ve herkesin şaşkın bakışları altında, kendini durdurmaya çalışmadan ölümüne uçtu. (Olayın meydana gelişinin ses kayıtları tesadüfen mevcuttur. En alttaki videodan izlenebilir.)
Bu esnada diğer dağcılar, ipleri yukarıya tekrar taşıma işlemi nedeniyle, zirveye çok geç ulaştılar. (Bazı dağcılar, 20.00 da zirveye ulaşabildiler.) Toplam 18 dağcı zirve yapmayı başardı.
Hat döşeyen Sherpa ve Hap’lar la birlikte giden ve 15.00 da zirveye ulaşan İspanyol dağcı Alberto Zerain, bir sorun yaşamadan Bottlenecek‘den aşağıya inmeyi başardı.
Saat 20.30’da zirveden büyük biz buz bloğu koparak Bottlenecek‘e yuvarlandı. O esnada Norveçli dağcılar Bottlenecek’te iniş halindeydiler. Yuvarlanan buz, zirvenin 100 metre altında, tırmanmaktan vazgeçmiş olan Norveçli dağcı Rolf Bae‘nin ölümüne sebep oldu ve döşenmiş tüm halatları da koparıp götürdü. Alberto Zerain‘den 2 saat sonra zirveye ulaşmış olan, diğer 2 Norveçli dağcı, Lars Flatø Nessa ve Cecilie Skog (Rolf Bae’nin karısı) ip olmadan inişe devam ederek 4. kampa ulaşmayı başardılar.
Diğer tüm dağcılar, sabit hatlar olmadan inişin neredeyse imkansız olduğu 8000 metre üstünde mahsur kaldılar. Daha sonra kurtulan Hollandalı dağcı Wilco van Rooijen, yukarıda tam bir panik ve kargaşanın yaşandığını, herkesin kendi derdine düştüğünü anlatmıştır.
Tamamen free solo bir iniş mecburiyeti karşısında dağcılardan bazıları sabahı bekleme, bazıları ise gece inişe devam etme kararı almıştır.
Hap Pemba Gyelje, karanlıkta inerek gece yarısından önce 4. kampa ulaşmayı başardı. Daha sonra Sherpa Chhiring Dorje de 4. Kampa ulaştı.
Hollandalı Cas Van De Gevel ve Fransız Hugues D’Aubarede de aşağıya gece inmeye karar verdiler. Önden giden Hollandalı Cas Van De Gevel aşağıya inmeyi başardı. Ancak karanlıkta bir şeyin aşağıya düştüğünü gördüğünü ve bunun muhtemelen Fransız Hugues D’Aubarede olduğunu söyledi. İki Sherpa da bunu gördüğünü söyleyerek onu destekledi. Ancak Sherpalar’dan biri iki cismin düştüğüne emin olduğunu söyledi.
Dağcılar Marco Confortola, Wilco van Rooijen ve Gerard McDonnell darboğazın üstünde, ölüm bölgesinde bivaklamaya karar verdiler. Marco Confortola, düşen bir buz parçasına eşlik eden bir çığlıkla bir kafa fenerinin aşağıya uçtuğunu gördüğünü söyledi.
Ertesi sabah, yukarıda bivaklayan dağcılardan Wilco van Rooijen gündüz aşağıya inmeye karar verdi. Wilco van Rooijen aşağıya inerken, 3 dağcının iplere dolanmış ve baş aşağı durumda asılı kalmış olduklarını söyledi. Wilco van Rooijen‘e göre hepsi hayattaydı ve içlerinden ikisini tanıdığını, Koreli Kyeong-Hyo Park ve rehberi Jumik Bhote olduğunu söyledi.
2 Ağustos sabahı Pemba Gyelje, bir kurtarma ekibi ile tekrar tırmanmaya başladı. Bu esnada Kore ekibi lideri de, Tsering Bhote ve ”Büyük” Pasang Bhote‘yi de Kore ekibine yardırma gönderdi. Pemba Gyelje, yukarıya ulaşıp Marco Confortola‘ya oksijen desteği yaparken, Pasang Bhote‘den bir telsiz mesajı aldı. Kore ekibinden iki dağcı, Kim Jae Soo ve Go Mi Young, soğuk ısırığına yakalanmış halde Bottleneck‘in yukarılarında bir yerlerdeydiler. Pemba, yukardaki buzulların stabil olmadığını ve hemen oradan çıkmaları gerektiğini söyledi.
Wilco Van Rooijen‘den sonra inişe başlayan Marco Confortola ve Gerard McDonnell bu 3 adama ulaştı. İkili 1,5 saat boyunca onlara yardım etmeye çalıştılar. Fakat bundan sonra ne olduğu şüphelidir. Marco Confortola‘ya göre, yüksek irtifa rahatsızlığı belirtileri gösteren Gerard McDonnell , birden gerisin geriye tırmanmaya başlamıştır. Marco Confortola, tek başına dağcıları daha az acı çekecek bir pozisyona getirdiğini ve yaralı Jumik Bhote‘nin kendi malzemelerini ona verdiğini söylemiştir. Daha sonrada bir küçük çığın bu üç dağcıyı sürükleyip götürdüğünü gördüğünü anlatmıştır. Daha sonraki araştırmalarda, bu düşen çığ molozları arasında Gerard McDonnell‘in izlerine de rastlanmıştır.
Ancak Wilco van Rooijen, Marco Confortola‘yı suçlayarak, Gerard McDonnell‘in yüksek irtifa hastalığından dolayı yukarı tırmanmadığını, dağcıları üstten bir noktadan emniyete almaya çalıştığını söylemiştir. Daha sonra yazdığı ” Surviving K2” adlı kitabında, buna bazı fotoğrafik kanıtlar da sunmuştur.
Bu felaket, pek çok gizemi de içinde barındırmaktadır. Pek çok farklı kaynakta, olaylar farklı şekillerde anlatılmıştır. Hangisinin doğru olduğu belli değildir. Bunun pek çok nedeni vardır.
**Dağcıların bir kısmının gece karanlığında inmeleri nedeniyle ne olup bittiğinin görülememesi,
** Cesetlerin bazılarının bulunamamış olmaları,
**Dağcıların ölüm bölgesinde uzun süre geçirmelerinden dolayı halisünasyonlar görüyor olabilecekleri ve bu nedenle çelişki dolu ifadeleri,
** Sherpa ve Hap’ların amiyane tabiriyle adam yerine konulmayıp doğru dürüst kayıtlarının tutulmaması gibi.
1 Ağustos 2008’de resmi kayıtlara göre 11 dağcının öldüğü, bazı iddialara göre ise 15 kişinin öldüğü bu felaket, dağların acımasızlığı ve hata affetmezliği konusunda çarpıcı bir örnektir.
Bu olayla ilgili 2 farklı belgesel hazırlanmıştır. Aşağıdaki linklerden izlenebilir.
Son düzenleme: